Elveda Selülit!

Elveda Selülit! Hemen kadınların aklındaki sorunun cevabını vermek istiyorum: EVET, SELÜLİTLERİNİZDEN KURTULABİLİRSİNİZ. Çünkü ben bunu başardım!

Elveda Selülit!
Elveda Selülit!

Kız arkadaşlarım, selülitleri olup olmadığını anlamak için birbirlerinin bacaklarını çimdiklediği vakit, 16 yaşındaydım. O güne kadar bu kelimenin anlamını bile bilmiyordum! O gün hiçbir kız arkadaşım bana çimdik atmadığı için selülitlerim olmadığını zannediyordum.  Ta ki yürüyüş yaptığımız bir anda erkek arkadaşımın kalçamı çimdiklediği o yaz gününe kadar. “Selülitlere bak!” diye çığlık atması hiç hoşuma gitmemişti. Onunla beraber spor salonuna gitmemi istediği için biraz abarttığını düşünüyorum ama yine de kendimi çok kötü hissetmiştim. 20 yaşındaydım ve ertesi günden itibaren haftada üç gün spor yapmaya başladım.

Peki, selülitlerimden kurtulabildim mi? Hayır, kurtulamadım ve bu durum beni gerçekten rahatsız etmeye başladı. Bu konuyu derinlemesine araştırmaya karar verdim ve selülite neden olan sebepleri ve tedavi yöntemlerini öğrendim. Araştırmalarımın sonucunda şunları öğrendim:

  • Kremler alırsanız dikkat edin. Çoğunda, astım tedavisinde kullanılan reçeteli bir ilaç olan Aminophylline bulunuyor. Aminophylline, kan damarlarını daraltarak derideki suyun atılmasını sağlıyor ancak bu durum, dolaşım sisteminde sorun olan insanlar için son derece tehlikeli. Daha da kötüsü, Aminophylline, bazı insanların alerjik reaksiyon göstermesine neden olabiliyor.
  • Masaj yaptırmayı unutmayın. Ruhunuza iyi geliyor ve sizi rahatlatıyor olabilir ve genellikle vücuttaki su fazlasının atılmasından kaynaklanır.
  • Liposakşın yaptırmanın da bir faydası olmaz. Çünkü bu cerrahi yöntem ile derin doku yağları alınmakta ve hemen üst derideki selülitlere dokunulmamaktadır.
  • Bir takım lazerli aletlerin, yağ dokusunu bozan ısı dalgaları yaydığı ve bu aletlerin çeşitli roller ve vakumlar ile birleştirilince, portakal kabuğu görünümünü oluşturan bağ dokuları yumuşattığı söylenmektedir. Ancak bu yöntemlerin de bilimsel bir dayanağı yoktur. 

ON KADINDAN DOKUZUNDA SELÜLİT VARDIR ve sizle ben, muhteşem genlere sahip olan o istisnai bir kişi değiliz.  Araştırmalarım sonucunda selülitlerim olduğu gerçeğini kabullenmeye karar verdim.  Kendi kendime: “Bununla yaşamalısın ve elinden gelen hiçbir şey yok” dedim. Ancak 2010 yılında oğlum dünyaya geldiğinde kişisel bir antrenör ile antrenman yapmaya başladım. Ağır kilolar ile doğru şekilde çalışmayı öğrendim ve tahmin edin ne oldu? Selülitlerim kaybolmaya başladı. Tamamıyla kayboldular demiyorum ama durum çok daha iç açıcı. 

İşte portakal kabuğu görünümünden kurtulmak için yapmanız gerekenler:

  • Aşırı kiloluysanız kilo verin. Bunu yavaş bir şekilde yapın ve şok diyetlerden uzak durun.
  • Sebze ve lif dolu sağlıklı bir beslenme programınız olsun.
  • Bolca su için.
  • Aerobik egzersizler yapın.
  • Ağırlık antrenmanı yapın ve hocanızla birlikte ağırlıkların miktarını yükseltin.

Defilelerdeki modellere baktığınızda, onların da selülitleri olduğunu göreceksiniz. Çok ince olmalarına rağmen selülitleri olabiliyor. Spor yapmayan ve onda birlik şanslı gruba ait olmayan modellerin başına gelen bu.  Selülitlerden kurtulmanın tek yolu, yağ yüzdenizi düşürmek ve kas oranınızı artırmaktır. (Zaten inceyseniz, yağ yüzdenizi düşürmeye gerek yok elbet)

Küçük bir hatırlatma kızlar: 2 kiloluk dambıllar ile kas yapamazsınız. Örnek vermem gerekirse: Ben Leg Press’de 200 kilo ile çalışıyorum. Bu yüzden bacaklarım hiç olmadığı kadar ince ve güçlü.

O bahsettiğim eski erkek arkadaşım, 2 gün önce iş nedeniyle Türkiye’yi ziyaret etti.  Kadınca bir güdüyle o gün mini etek giymeye karar verdim. Tabii ki planladığım rahatsız edici etkiyi elde ettim ve gözlerini bacaklarımdan alamadı. Şeytanca olduğunu biliyorum ama kendimi çok iyi hissettim.